Özledim yine uyumalıyım, canlan kapalı gözümde.
Bu kaçıncı bozulan yemin, bir gecede gözler önünde.
Güneşe günaydın derim, hal bırakmasanda özümde.
Çok severdim seni, kışın sıcaktan yansamda söndürme.
Ağlamaya gücüm yetmeyince, yaşım olsan sen damlasa.
Mutluluk yok kalbim kuraktı, kulaklarımda sesin noksan.
Karların arasından çiçek toplasam, solardı çoktan.
Buz tutan suratım, ayılırdı beyazlarda senli koşsam.
Bi hayli daral basar, bak halim kalmadı.
Seni tanımak isterdimde, hep içimi korku sarardı.
Gözlerinde ölürdüm, bana hiç bakmazdın.
Sen gittin, soğuk ölüme artık ramak kaldı.
Şaşırmak elde değil, sonsuz olsa solardı.
Aklı kaçırmak benden iyi, kadere sorsak yol aldı.
On ikiye beş varken söyle, sonbahar ekimi oylardı.
Ellerim sana köle, kasımda ikiyüzon sonlandı.
Son kadehde mutluluk başlar, içten içe kinler.
Bu parça sonundada düşünürüm, kimdir özümdekinler.
Gülmek bi insana bu kadarmı yakışmaz, aynadaki ben.
Yoksan yazmak ibadetim, satırlarca yokluğundan içsem.
Mutluluk hiç olmadı, çünkü bardağı daha doldurmadım.
Bir gülüştü istenilen çok hasım, kalbe sorun bakın.
Yolum sakıncalı değil, sen olmadıkca sonum yakın.
Ben burda beklerim, yaşlar zamansızca koşun kaçın.
Hep evinin bahçesinde dolansanda yorulmasan.
İzlesem çokça çiçekden bi farkını yorumlasam.
Üç umutsuzlukla beş mutluluğumu yolculasam
Nedense her parçada kalbin dahada soğuklaşan.
Son satırmı seni anlatır, yoksa senmi onlarca satırı.
Her ruh bedeni terk eder benim ruhumu toprağa yatırın
Aşk iki yüzlü bir lisandı, ölümle inatlaştım.
Beni bende bitiren, benden b
aşkası olmadı sanırım.