Ali Keşaf
Git benden uzaklara, bir daha bana söz verme.
Yan kendi ateşinle, kendini kime bıraktıysan.
Söyle benim günahım neydi,
Madem beni sevmeyecektin neden geldin ?
Harcadım bütün sevinçlerimi
Hoş çakal demeden gittin değil mi ?
Git benden uzaklara, bir daha bana söz verme.
Yan kendi ateşinle, kendini kime bıraktıysan.
Dur lütfen, benden uzaklarda dur.
Getirmem aklıma, anılar yok olunca.
Şimdi git bir b
aşkasına, uzak dur bana.
Hatırlamam, hatırlama!
Anıl Yahşi
Bir kaç saattir düşünmemek için direndim.
Ummadığım an o dağdan eserek gelirsin.
Hangi sıfat ve yüklem, hangi tümce ve zamir.
Bir an olur gelirsin, cümlelerime misafir.
Artık çok uzakta, belirsiz bir hayattayım.
Geride çöp kutusunda buruşuk kağıtlar kalır.
İnan çok isterdim benim gözümden bakmanı,
Ve her tarafta sendin, her yüzde baktığım.
Yokluğun cevapsız kalan, sayısal bir soruydu.
Mevsimleri yalancı çıkarıp, nasıl da soğudun.
Birazda olsa yazmak istedim, bırakıp korkuyu,
Giderken almadığın, hayatımın sol yoluydu bu!
Ve yine kırılan kalbim olur!
Hayatta kalmam için, nasıl tek nakil solun olur...
Siktir et gelme, budur belki korkum.
Anlamadığım nasıl her satırım da var kokun.
Dört dakikalık bir şarkı da yüzlerce anı.
Huzur dediğim var ya bana, sen gülünce kalır.
kararı verilen duruşmanın, sen beraatı ben sanık!
Sen devam et anıl kalır. kes cezamı yak infazı.
Ardına atarken takvim, bir bakıma yenildim.
Seni özlemek her an bur da nasıl
aşk denirdi.
Bir kaşık suda boğarken umutları, bakman yeterdi.
Gitmen değilde öldüren beni hayatım o demen di.
Tezatlarla geçen bir zamanın içindeyim,
Bazen gel derken, bazen git demeyi bilmekteyim.
Ve dışlanan biri olarak yaşamaktayım.
Fakat görmediğiniz sorunlarımı içimde bitirmekteyim.
Artık kim suçlu veya kim doğru kaldı!
Bir ayağım çukurda devam ederken
aşka düşmem!
Aşk çölünde susuz kalsam da bir daha
aşkından içmem..
Dünyaları da versen, sana gülmem!