görmek zor mu geleceği bu kez gökyüzü karanlık ayben merkez
herkes bamb
aşka döneceğim elbet ben de o günlere derdim o günlere
aşk mı derdim o değil ki yalan değil mi dün doğdum ben
bugün her gün gökyüzünde gülen ayben gibi
toprak deli kış gibi yel gibi estim
yeri gelir her yerin oynama vakti
verilen sözlerimin akdi zaman doldu ne kaldı geri bilemem ki
veremedim aklımı geri alamadım gençliğimin o günlerini
benden geriye kalan tek gerçek zaman geri alamam ki
kaldı ki ağlamaya doyamadığım gülmeye kıyamadığım
anmaya dayanamadığım günlerin nispetçisi mutsuzum artık
tak etti ayrılık örtüsü açtım kaçtığım her korkulu rüya
uyanıkken buldu beni tek uyanık ben oldum baktım yalnızdım tekrar uyudum
NAKARATSad*2)
bende kalmadı hal hisler alışkanlık oldu mal gibi kaldı insanoğlu
her derde güler oldu oldum ben de lal
seyre dal dünya çok güzel bu gece yerden ateşler püskürüp aydınlatırken
gökte kara bulutlardan bir hilal
kapatamadı bir çenesini susamadı bir gün evrenin hakimi gibi
kırmadığı gün olmadı kalbimi adı ayben siluetim hayatta
kara kalemle kara deftere karalanmış olsa bile kara kuru yaşa
kaderin oyunu almadan ölebilirim azraili aradım gelmedi daha
bedelimi para karşılamaz bedenimi toprak hak eder ama almaz
hercai dert olsa bile içim raple doldu aykız hiç korkmaz
aşık usandırır fazla naz ağlamak isterim emrime gözlerim uymaz
kanım kaynamaz kış ya da yaz soğudu bu kalbim artık ısınmaz
ben değil alaturka bi söz çıkarır içindeki gerçeği sen değil
aslolan her güne bir gülüş atarak yürüyebilirsem gerçek sen zul ben
18ime dair hayallerim kesik sesim kısık biri gelir güler
biri gider buruk beyinler kurak sense şeytanın gönderdiği
NAKARAT TEKRAR
akmayan bir damla gözyaşım kaldı yaşanmamış 22 yaşım
ben alışığım hasrete aşığım anne gözyaşı kalmaz bende
birikti dosyalar dolusu pislik her dakika sesler yükseldi bu yerde
çığlık çığlığa koştum ayın doğduğu yere
ay battı ben doğdum dolunay yan yana gelemedik senle
ve ayben yazdı ben okudum puslu bi gökyüzü bende karanlık
ayda yarattık matemi yıldız ayın gözyaşları
sözlerse benim zulmeder canıma her an denedim mürekkep kanım kağıtsa bedenim
geçti ve tenimden bile daha derin yaralandım ama kanamadı kalbim
rengine bile küstü denizler gözyaşımın gölgesi beni izler
bu kerizden insanoğlu ne ister ki bilmem dünya dönüyor her an bi sitem
bir tek canım var onu da veremem