HATIRANIN CİHANI BİR DAHA VELVELEYE VERİŞİYLE,
SENİ DÜŞÜNÜYOR,
DAHA BİNLERCESİNE MUNTAZIR GÖZLER OLARAK
LÜTFUNU DİLİYOR VE DİLENİYORUZ..
EY AK ALINLI, AÇIK YÜZLÜ, SERVERLER SERVERİ!
BİLSEN, GÜNDÜZLERİN BULANDIĞI,
GECELERİN KARARDIĞI ŞU GÜNLERDE,
ALEME AB-I HAYAT GETİREN
MÜCESSEM HİKMET AĞZININ BÂRINA NE KADAR MUHTACIZ.
EĞER CANI DUDAĞINA GELMİŞLERE BİR NAZAR EDİVERSEN,
RENGİ SOLMUŞLARA,
YOLDA KALMIŞLARA HAYAT OLACAK BAKIŞIN,
SEMAMIZDA HAYTA KUŞLARI UÇURACAK.
EY ADINA, GÜNEŞİN KEMERİNE MERCAN DİZİLEN SERFİRÂZ!
DEVRAN KURULDUĞU GÜNDEN BERİ SENİN BİR BESTECİN,
VE ŞU DÖNÜP DURAN KÜÇÜK YUVARLAK,
EDEPLE SANA NİNNİ SÖYLEYEN
VE HER NÂMESİNDE BİN BÜLBÜL AHI GİZLİ BİR DAYEN.
MÜLK DENEN MUAMMA SENİN DİLİN,
MELEKÛT, O SADEFTEN İÇRE GÖNLÜNDÜR.
DİLİNİ AÇ, YENİDEN İNCİLER SAÇILSIN,
KAPINDAKİ DİLENCİLERE MUTLULUK GELSİN.
ŞU BİZİM GECENİN KIVIRCIK SAÇLARINI SEN TARA,
GÖNLÜMÜZDE ASUDE BİR ŞAFAK ŞEM'ASI YAK.
VE KRALLARA TAÇ GİYDİREN O ELİNLE,
İKİYE AYIRDIĞIN AYIN HİLÂL OLMUŞ BİR PARÇASINI,
TAÇ DİYE BAŞIMIZA KOY, BU YOKSULLARA SULTANLIK BAĞIŞLA.
SEN FİRUZE KUBBELER ÜZERİNDE ELDEN ELE GEZEN BİR GÜLSÜN!
AMA ŞANINA SEZÂ HÜRMETİ GÖSTEREMEDİK.
SEN DE BU ASRIN BİLMEMİŞLERİNE,
GÖRMEMİŞLERİNE KIRILMA.
KURTULUŞ SABAHI SENİN ZÜLFÜNÜN TELİNE TAKILMIŞTIR.
GÖNLÜMÜZE DOĞ,
SULTAN OLDUĞUNU BİR DAHA İÇİMİZE DUYURUVER.
EY MEDİNE VARLIĞINA BİR PEÇE RAVZA!
SEN BİR YERE, BİR ZAMANA MAHSUS OLAMAZSIN.
HER YERDE, HER ZAMAN, HERKESİN GÖNLÜNDE,
TEK VARLIK İNCİSİ SENSİN.
ARTIK VARLIĞINA GÜL!
GÜLLER AÇILIP ÂLEM BİR HOŞ OLSUN.
GAMZENDE ÇİÇEKLER AÇTIKÇA AÇSIN.
VE SÂBÂ RÜZGÂRI UĞRADIĞI HER YERDE,
O KOKUYU SÜRÜNSÜN GEZSİN.
KÖYÜNE UĞRAMADIĞIMIZI YÜZÜMÜZE VURMA!
EĞER SIKILMASAYDIK,
KUSURLARIMIZIN AĞIRLIĞINI OMUZLARIMIZDA DUYMASAYDIK,
VE ŞU KAYITLARDAN, BENTLERDEN KURTULSAYDIK,
BİR ÂH İLE HUZURUNU VELVELEYE VERİP,
GELMİŞE YENİ BİR
AŞK ERKÂNI ÖĞRETİRDİK.
SENİN KÖYÜNÜN BİR AVUÇ ÇAKILI CİHANLARA BEDELDİR.
TOPRAĞINI GÖZE SÜRME YAPMA,
BİN SULTANLIKTAN YEĞDİR.
BÜTÜN KUSURLARIMIZA RAĞMEN,
DİKTİĞİN İŞARETLERİN DİBİNDE,
TAVAFTA, ARAFAT'TA, MÜZDELİFE'DE, MİNA'DA
VE SONRA GÜNAHLARDAN ARINMIŞLARA KARIŞARAK,
YEŞİL PARMAĞI İLE MÜBAREK RUHUNA İŞARET EDEN
TEMİZ KUBBENİN ALTINDA,
ELETEK AÇANLARLA HAYALEN HUZURUNA GELİYOR,
VE SIKILA SIKILA İÇİMİZDE KEŞFEDİLMEMİŞ DERTLERİ YİNE SANA AÇIYORUZ.
SEVMEYEN GÖNÜLLERİMİZİ,
EHRAMLAŞAN BENLİĞİMİZİ,
CEHENNEM GİBİ ÖFKEMİZİ,
AFFETMEYİ UNUTTUĞUMUZU,
İÇİMİZE YABANCI KALIŞIMIZI,
ŞEFKAT CEMALİNE ARZEDİYORUZ.
EMROLUNDUĞU ŞEYLERİN ONDA BİRİNİ YAPARSA KURTULUR,
DİYE FERMAN ETTİĞİN BİR YIĞIN MÜCRİM OLARAK,
VAADİNİ KALKAN YAPARAK,
BÜYÜK ÜMİTLERLE,
KAVUŞMA YERİNE MAHREM OLMAK İÇİN ÇIRPINIYORUZ.
EY ŞANI YÜCE NEBİ!
ATININ YULARINI ŞU GÜNAHKÂR ELLERE VER.
SENİN SEYİSİN VE NÖBETTARIN OLARAK,
ŞU BÂKİR ÜLKENİN BÜTÜN BAĞ VE BOSTANINI SANA GEZDİRELİM.
NEFESİN ÂB-I HAYAT OLSUN BU ÇÖLE.
GÖKTEN YILDIZLARI İNDİRİP,
ATININ AYAKLARININ ALTINA SERELİM.
YOK EĞER İSTERSEN SAÇ VE SAKALIMIZLA GEÇTİĞİN YERLERİ SÜPÜRÜP,
VARLIĞIMIZI YOLUNA KALDIRIM TAŞLARI GİBİ DÖKELİM.
YETER Kİ, NEFİSLERE HAYAT VEREN NEFESİNİ,
OMUZLARIMIZDA DUYALIM.
Albüm: En Sevgiliye -2-Ekim 2001
Tür: Şiir