01. Dişlek
Gözlerim kirpiğine hayran, seyretmek sadetim
Kardan adam güneşe aşık. Erimek, aşık adeti
Toparla kabını, kacağını git nasılsa döneceksin
O gün, bir ayağı çukurda olan umutlarımı sağ getir
Hiç bir şeyde yok beni hayallerimde boğuş tadın
Esaret ve hürlük aynı dozda koğuştadır
Elim, kalem tuttuğundan beridir yazıyorum da hâlen
Dilimde tüy var demek ki yeterince konuşmadım
Mum gibiyim yanıyorum
Yandıkça süzülüyor yanaklarımda yaş
Uzakta durma bana yanaş,
Benimle yanmak istiyorsan eğer
Açlığımda niyet ol, akşamına da aş
Ne korkarmış insan ateşten meğer
Sen, süzülmüş gidiyorsun gözümden gökyüzüne
Şiir ne ki ? Aklımda methiyeler var bin düzine
Kat çık hüznüme, istersen senelerce özlet
Unutacağım seni yaşadığımız asrın son güzünde
# Nakarat
Kaçmak istiyorum senden şehir şehir hem de nasıl
Aşkla ölümü bir tuttum, ölüm kusura bakmasın
Ben,
aşk'ı gözüm gibi, gözümde büyütmüşüm oysa
Ölümden kaçış olur mu hiç ? Ne Bursası , ne Malatyası ?
Susup beklemek, bana kolay da seni yorar
Konuşma ! Cennet dile geldi sanıyolar
Öyle alıştım ki sana sen olmazsan uyuyamam
Gözlerin yorgan, kokun yastık, dizlerin karyolam
Olacak iş değil bu veda, biraz acı gibimsi
Duygularıma söz geçir de uzatmasın, ayıbı bilsin
Ben gittikçe sen de sinsi sinsi uzaklaşıp gittin
Aynı anda kıpırdayan kırık bir ayna gibisin
Bütün varlığım sensin, gönül dükkanım baya bir işlek
Senden ayrı kazancım yok bir tek müşteri sensin işte
Alacağını al artık gel, göğüs kafesimi genişlet
Kalbimce yaşam sensin, aklımca bir dişlek
Ya gam ya
aşkı seç ya iki şıktan ikisini
Kirpiğinden bir tutamla ölümsüzlük iksirim
Masamda servis olur, ey başı dönmez hancı!
Sakla bunu bir aşık içse şu an hayattan tiskinir
Varlığın da acı, aynı yokluğun gibisin de
Ne bu gönlü bolluk ? Delirttin adamı yirmisinde
Parmak uçlarında git, eğer hissedersem dayanamam
Hasretin övgüsüne kelime yok, yokluğun dibisin be
*NAKARAT