Kağıdı kopart yarana bas bu yaradır özüne sadık olan,
Hiçbişeyim yok bir paket sigara bir de dağınık odam.
Sesim kurtarırmı seni şu günah kaplı sabıkadan,
Hayat sigara gibi yanarken ömrüm saman kağıdı kadar.
Bekledikçe can yakar bu adına zaman denebilir,
Sevemeyen bi adam nasıl bi kadına zarar verebilir
Bi boşluk doğurdum fakat adına karar veremedim,
Hayallerim basit fakat sapına kadar gene benim.
Ders,sıkıntı,stres hepsi nargilemde dumandı,
Sonra fazla bunaldım tetikte mide bulantım,
Küçüktük biz hayatın hep oynadığı bir kumardık,
Yine de gülerdik ve hepimiz sanki Kemal Sunal'dık.
Bu suskunluk eseri şarkılar bu duman sesiyle,
Hep birleşirken anlaşamam hiç bir cumartesiyle,
Uyanmak zor olmuyor aslında su darbesiyle,
Peki bu sesin yankılarına hangi duvar vesile...
Başlamışken ölümler bu takvimlere karışmaya,
Tek bir cümle duyuyordum bu sancı geçer alış dayan.
Ben de çocukken başladım hayatla küsüp barışmaya,
Yani ben de sizler gibiyim zeki ama çalışmayan...
Birleşince ölüm doğuyor nefretim kederlerimle,
Her nedense aynı benim cennetim cehennemimle,
Acı ve pişmanlık genelde cinnetin bedellerinde,
Alın bütün şarkılarımı dinletin bedenlerinde.
Sonbahar ve ayın dokuzu bir tarafta kitap kokusu,
Cümleleri bozuk ve çok uzun,istiyordum o gelip okusun.
Hep aklımda o tenin dokusu,terk edilmiş otelin konusu,
Geçmişim bu sende o musun,al öyleyse kucak dolusu küfür...
Benim şafaklarıma düşmeyen bir ses gibisin,
Bilemem elli beş senelik radyolardan eski misin ?
Şans denen inatçı ressam çizmiyordu resmimizi,
Benim işim ölümle be
aşk sen sadece esprisin...