Sence şimdi mutlu mudur gökyüzü ?
Ayrılık kitaplarının olmamalı önsözü.
Her satırda sen varsın, her safayda sen.
Her sözümde sen varken elvedaydı son sözün.
Bi gel gözümle gözün birbirine bakmasın.
Yanımda dur sadece bizi yağan yağmur saklasın.
İnan ki çok zorlu sensizliğe bakması.
Bi gel kadın Çok mu hoş ki güllerin solması ?
Sus, konuşma, o tatlı sesini duymasınlar.
Yokluğunla mutluyum ben, daha iyidir olmasından.
ve yerini dolduramadım zaten dolmasında.
Eğer bigün kaybedersem sonuna nokta koymasınlar.
Peki ya orada papatyalar soldu mu ?
Bulut şehri terk ederken gözyaşıyla doldurur.
Bi keresinde demiştin ki "Yenmelisin korkunu"
Seni unutmaktan korkuyorum, sence son "bu" mu ?
Son bu mu ? Peki ya oldu mu ?
Yolladığım kelebekler avuçlarına kondu mu ?
Son bu mu ? Peki ya oldu mu ?
Yolladığım o kelebekler avuçlarına kondu mu ?
Son bu mu ? Peki ya oldu mu ?
Yolladığım kelebekler avuçlarına kondu mu ?
Son bu mu ? Peki ya oldu mu ?
Ağustos'un ortasında ellerin hiç dondu mu ?
Yazacak bir
aşkım, anlatabileceğim destansı hikayem yok.
Kelimelerim sürekli tekrara düşüyor.
Bir şeyleri yaşarken, biriyle tanışırken bile o hep sıradanlık hissi.
Ruhum uyanık değil, duygularım ölüm uykusuna yatmış gibi.
Her şey sıradan değil, acı çekerken bile içimde o yoğun kargaşa.
Tükenmişlik sendromu mu, yok oluş mu dersiniz bilemem.
Popüler olmak, herkes tarafından tanınmak, ilgi odağı olmak değil,
bu dünyaya iz bırakmak için mücadelem.
Yalanlardan, sahtelikten, samimiyetsizlikten kirlenmiş bu dünyayı
şiirle temizlemenin hayallerini kuruyorum.
Ve bu yüzden, sahte
aşk sözleri yazıp duygu sömürmek yerine bizzat
çektiğim-cekeceğim acıları dile getirmek istiyorum.
Hayatıma yeni bir sayfa açana kadar,
bir acıyı yazarak güzelleştirmek isteyene kadar,
hayal gücüme sarılacak bir şeyler bulana kadar şiir yazmayacağım.
Hoşçakalın.