Siyah üstü beyaz umutlar
Çalkalanır yüreğimde yarınlar
Mahcup sevdalar kaldı bize,
Mahzun yürekler,
Ateş dolanmış şeker pamuğu yalanlar,
Saçak kenarı ıslak sokaklar kaldı bize
Dilimizden düşmeyen şarkılar,
Yalan yanlış hatıralar,
Kırık dökük bu satırlar,
Keşkeler kaldı bize,
Birde yara kaldı, birde dert kaldı bize
Gece yarısı buluşmak varmış,
Gün batımlarında ağlaşmak,
Tan yerine sevdalık,
Bir garip düşünce, kaldırmak farzmış
Birde adamlık,
Birde ortada kalmak,
Ve tokat ağlatan, acı sözler varmış
Naylon
aşklar kaldı bize,
İki yüzlü gün kaldı,
Katran sarılmış geceler,
Bir yüzü hep sahte günler,
Ay ışığı vurmuş caddeler kaldı bize
Yüreğimizde tükenmeyen dostlar,
Hatırı sayılır arkadaşlar,
Birlikte pişti dediğimiz mekanlar,
Hayaller kaldı bize,
Birde ahlar, birde tühler kaldı bize
Uzakmış, yakınmış,
Gitmek koşmak varmış,
Sarp yamaçlarda vuruşmak,
Cana can varmış
Cepteki üç kuruşu paylaşmak,
Birde kardeşlik,
Birde kardeş kurşunu yemek varmış,
Ve kurşun öldüren pusular varmış
Sahte kullar kaldı bize,
Posta pusu kuranlar,
Kuzu postlu kurtlar,
Bir yanı hep çorak,
Güneş açmamış bozkır tarlalar kaldı bize
Siyah üstü beyaz umutlar,
Çalkalanır yüreğimde yarınlar
Güneş değmemiş bozkır tarlalar,
Ve kurşun öldüren pusular varmış
Ay ışığı vurmuş caddeler,
Saçak altı ıslak sokaklar,
Yara kaldı, dert kaldı bize,
Ve tokat ağlatan acı sözler kaldı
Bir de ahlar, bir de tühler kaldı bize