Sen yoktun o zamanlar
Kara kaplı günlerdi soğuktu üşüyordum
Soğuktan değil korkudan üşüyordu sancılarım
Herkes ordaydı sen yoktun… Yoktun… Yoktun
Köşe başları feryat figan kahveler bombalanıyordu
Müjgan teyze ıslatıp ekmeği sütle kediye veriyordu
Cehennem ayazı vurduğunda
Hem müjgan teyze hem kedi ölüyordu
Sen yoktun o zamanlar
aşk yoktu
Aşağı ki sokakta beklerdim bir savaştan arta kalan
Yarım yamalak hayatları
Bütün tanıdıklarım kayboluyordu birer birer
Yitiyordu zamanın kara deliğinde
Eriyip giderken koca hayatlar
Ben köşe başında sessizce ağlıyordum
Bu yüzdendi gözümden inen nehirler
Bu yüzdendi dudağımın büzülmesi
Ve bu tarihten kaldı çatık kaşım hüzünlü gözlerim
Sen yoktun o zamanlar
aşk aşk yoktu, yoktu, yoktu
Herkes korkuyordu zamansız kuralsız inen bombalardan
Herkes ölüyordu
Ayaklarımı serin sulara sokamıyordum
Kan rengine dönüyordu sular kirletiyordum
Üşüyordum hırkama parkama rağmen
Zira kan ıslatıyordu üstümü
Üzerime yağan kan
Kanılsıklamdı her tarafım üşüyordum, üşüyordum, üşüyordum
O zamanlar yaşadım ben ilk sancımı
Dudağımın patlaması, gözlerimin morarması ilk o zamanlardı
Her gece sabahlara kadar özür dilerdim kendimden
Geçmişimden ve geleceğimden
Herkesin babası endişelenirdi benim annem
Zaten beklemekten b
aşka bişey de yapmazdı babam
Dedim ya sende yoktun o zamanlar
aşk da yoktu
Eli silah tutan herkes kadın erkek çoluk çocuk
İç savaşta boğuluyor Ahmet amca kardeşine kurşun yağdırıyordu
Kimse ne olduğunu bilmezken karmaşa ve kargaşa büyüyor
Sokaklar yaşanmaz oluyordu
Başını sağa çevirsen elma sola çevirsen armutken
Yukarı baktığında balyoz iniyor
Aşağı baktığında toprak fışkırıyordu kinini
Duvarlar sadece mahkemelere şahitlik etmez
Çok yazılar yazılmıştır onlara
Çok ülke kurtarılmıştır cümlelerde
Kimi zaman hedef, kimi zamansa siperdi gencecik gövdelere
Düşünen düşünmeyen korkan korkmayan
Kaçan savaşan herkes Eylül rüzgarıyla savrulurken birer birer
Darağaçları ağzına kadar doluyor
Bi toplum çığlık çığlığa feryat ediyordu
Yıllar geçip giderken vapur telaşında
Bi tek duvarlar kaldı geriye bide annelerin sancılı feryatları
Bilmem kaç kalp ağrısı vardır
Kaç yangın sönmüştür bağrı yanık anaların sinesinde
Şimdi kör topal yaşanan buruk hayatlara takılı kalıyor gözlerim
Bi savaştan arta kalan hayatlara
Bundandır benim sert duruşum
Ondandır hep kapı çalınışında sevdiklerimi kaybetme korkusu
Ve hep bu yüzdendir ürkek bakışlarım
Bilmezsin o halleri aycan
Sen yoktun o zamanlar
Bildiğin herkes içerdeydi
Bi ben dışarıdaydım bi sen
Yoktun o zamanlar yoktun, yoktun