Well, he's drinking down the bourbon like it was soda pop,
Soda patlaması gibi burbonu mideye götürüyordu
Trying to quell a feeling he knows ain't gonna stop,
Duramayacağını bildiği hissi yatıştırmaya çalışıyordu
He's mortgaged out his blood for one more chance to breathe.
Nefes almak için bir şans daha vererek kanına ipotekli
He had the D.T.'s for breakfast, the shakes till noon,
Kahvaltıda D.T. yedi, öğlene kadar titredi
He picked up his bag and left the motel room,
Çantasını aldı ve otel odasından çıktı
His head is held high but his heart is on it's knees.
Başı dikti ama kalbi dizlerindeydi
Well, he packed his guitar and his bar-room tan,
Gitarını ve meyhane tankını toparladı
Gotta get some miles behind him as fast as he can,
Gidebileceği en hızlı şekilde birkaç mil gitmeliydi
Another destination, some place else to play.
B
aşka bir yer, çalacak b
aşka bir yer
Well, he left a life behind him in some old trailer park.
Eski bir karavan parkında arkasında bir hayat bıraktı
They tried to make it work; it was ruined from the start.
Çalıştırmaya çalıştılar, baştan mahvolmuştu
He had to shake the rust, it became time to leave.
Tozu atmalıydı, gitme zamanı gelmişti
It's a honky-tonk engagement,
Gece kulübü nişanı bu
But there's no better place to play.
Ama çalacak daha iyi bir yer yok
His face feels like crazy pavement,
Çılgın kaldırım gibi yüzü
It's getting more lined every day.
Her gün daha çok çizgili
Well, he's gonna write a letter and try to explain,
Bir mektup yazacak ve açıklamaya çalışacak
She says he's too old to have these growing pains,
Bu büyüme sancıları için çok yaşlı olduğunu söylüyor
But something keeps him moving, living on through the night.
Ama bir şey onun gitmesini sağlıyor, gece boyu yaşamasını
But as the night approaches, a change is in the air,
Ama gecenin yaklaşmasıyla, havada bir değişiklik var
His heart is pumping fast, he's got no cares.
Kalbi hızla çarpıyor, onu takan yok
The music befriends him, it can take him anywhere.
Müzik dostu oluyor, onu her yere götürebilir
It's a honky-tonk engagement,
Gece kulübü nişanı bu
But there's no better place to play.
Ama çalacak daha iyi bir yer yok
His face feels like crazy pavement,
Çılgın kaldırım gibi yüzü
It's getting more lined every day.
Her gün daha çok çizgili
Well, he's drinking down the bourbon like it was soda pop,
Soda patlaması gibi burbonu mideye götürüyordu
Trying to quell a feeling he knows ain't gonna stop,
Duramayacağını bildiği hissi yatıştırmaya çalışıyordu
He's mortgaged out his blood for one more chance to breathe.
Nefes almak için bir şans daha vererek kanına ipotekli
He had the D.T.'s for breakfast, the shakes till noon,
Kahvaltıda D.T. yedi, öğlene kadar titredi
He picked up his bag and left the motel room,
Çantasını aldı ve otel odasından çıktı
His head is held high but his heart is on it's knees.
Başı dikti ama kalbi dizlerindeydi