Bugün yine hava soğuk, sol tarafım kırık dökük
Yokluğunla değişen her şeyi atıcam çöpe döküp
Ve merak ettiğin bütün soruları cevaplayıp gidicem buralardan;
Ulan yeter artık, bıktım yokluğundan!
Kapanmıyor gözlerim fazla görüyom resmini
Al ve git hayalini burdan deliriyorum seslenip
Kafamda bin bir türlü ağrı var hiç bi zaman geçmedi
Bende unuturum dedim inan ki aspirinler kesmedi
Ayakta kaldım bugünde hayalinle beslenip
Kulaklarımla konuşuyo gidişinin ayak sesleri
Korkuyorum artık birazcık bana da ses verin
Üzüleceksin belki ama bak ben hala pes etmedim
Ben bittim derdimi sadece anlatıyorum kağıda
Sen gittin kadın derdini anlatıyosun onlara
Belki bir gün gelcek pişman olcan yaptığına ama
Biz bittik artık hep koşucam karanlık sokaklara
Nakarat:
Sen gittin belki de ama ben kaldım hayalinle
Haberin yoktu ama, konuşurum resminle
Yokluğunla değişti benim telaffuzum ama
Ne kadar uğraşsamda, bütün çabalarım nafile
Şu an ellerimle, çiziyorum gökleri
Ne kadar sesini duysam da, bu öfkem hiç dinmedi
Dersimden geçtim ben gözlerini resmedip
Yazdıklarımı nedense benden b
aşka kimse görmedi
Çok şey yaşadım bak, ben yinede ölmedim
Sana mektup yolladığım güvercinler geri dönmedi
Sana gelen her yolu ben ölümle beraber dinledim
Sivas bu kadar yanmadı inan, gezi böyle direnmedi
Benim sokağım böyle işte hep ambulans sirenleri
Köşebaşında vazgeçenler çektiler tinerleri
Kaçırdım artık mutluluğa giden bütün trenleri
Kimsenin umrunda değil ki ulan nasılsa hep biten benim
Bu gemi ilerlemez artık okyanusun baya derin
Giderken taktılar kollarıma ters kelepçeyi
Bırak lan beni amirim verdim işte ifademi
Bu kalemimin güzelliği, yokluğunun hünerleri!
(İşte buda yaşamamız içindi)
Nakarat:
Sen gittin belki de ama ben kaldım hayalinle
Haberin yoktu ama, konuşurum resminle
Yokluğunla değişti benim telaffuzum ama
Ne kadar uğraşsamda, bütün çabalarım nafile