Verse 1:
Bu gece kaçak
aşkın kırıntısı tablomda.
İZledim gökyüzüne üfürdüğümü balkondan
Kaç kurtar kendini bu kaç kuldan ihanettir.
Doğama ters gelirdi ritimlerle mahfolmak.
Bi gün sende seyredicen kapşonundan dünyayı.
Bağımlı olmak bu hapsolmak rüyaya.
Baş rolden kurtulup yazar mıyız feryadı.
Kezza hızlı ilerledi beş yoldan ters yollar.
İstanbul'u anlat nasıl güzel mi? Bilmiyorum!
Kullandığım kaldırımlar kafamdalar silmiyorlar.
Boş konular içindeki loş ışıkla dans etmek.
Son hızla yaklaşıyom şaraplara sonsuzken.
Sıkışan kalbime söz geçiremiyom zor geliyo
Gitmez dediklerimin bildiği şey ben gidiyom.
Sevme diyom hiç diyo piç diyom gitmiyo anla
Bu denli kafam bozuk bu denli tamirhane
Mesken ettim zahiri ben mali oldu bozuklarım
Kahkahalar attı bulut ciddiydim somurtmadım.
Sisliydi gözleri bu içkiydi gülümsemek.
Kanundu hayatıma insanlara görünmemek.
Nakarat:
Benim, bu denli kafam bozuk
Hayat, bu denli tamirhane
Benim, bu denli kafam bozuk
Hayat, bu denli tamirhane
Verse 2:
Kullandın bizi ne denli hünkarsın.
Aynalardan öğrendim ne demek küstahlık
İştahı bozuk müzik insafı yok gibiydi.
Kurtulamam geçmişimden pişmanlıktan.
İnsancıklar bu kadar israfmış tanrım.
Biz sarhoş adamlarız risaleyi tatmış.
Bi haldeyim bi onda bigün aymıyo nihayet
Bir hanenin yolundayım resimlere ithafen.
Kibrit çöpüydü ölüm gerekte yok neden de.
Düşündün mü? Bilmiyorum. Temiz midir kefenler.
Endişemiz haklıydı mukadderat zehri gibi.
Öldürdük onca kuşu şiirleri severken.
Zilesine eyik boyun terbiyesi korkunç.
Kafiyesi kibar değil. Taziyemiz yollu.
Ahiretim yudum sahibemiz yok.
Şarapla giderim ben mağrifetim zor.
Nakarat:
Benim, bu denli kafam bozuk
Hayat, bu denli tamirhane
Benim, bu denli kafam bozuk
Hayat, bu denli tamirhane