Kolera;
Zirveye hoşgeldin burda seni yalnızlık karşılar ve kaç derdin varsa unut !
Buralara uğramaz bahar çocuk ve lakin yağmuru özledikçe biz yağar kar,
Sarılmak istersin yaza her yer buz kokar.
Sizi pisliğinizle, sizi muhalefetinizle, itilaflarınızla tanıdım.
Artık sizi sevmem imkansız, sizde sevmeyin beni,
Sesinizi uçurumdan attım ite ite,
Artık göstermiyorum dişlerimi kızdığım hiçbir ite.
Bu kızların pilleri bitiyor yanıp sönmelerinden belli,
Asılı kalmak onca yıl ve kraterlerin dibi,
Kuyruklu yıldızlar hava atar gibi gezerken,
Sabit olanlar bir kuyruk için dilek dilerken.
Ben kelebeğim aynı kavanozda aç bir örümcekle,
Katil olacak birimiz geri kalansa mefta.
İki kanat ne yapsın sekiz bacak varken onda,
Süveyda fışkıracak kalbimi sıksan süveyda !
Ben pelerinli cadı uyur cebimde kapının anahtarı,
Her gün bahçedeki kör kuyuya atıyorum hayatımı,
Sevmeni istiyorum tabii ki kendi yaşamını,
Ne yazık ki bilemiyorum ne yaşadıklarını.
Nakarat;
Hiç birşey unutmam obsesifim,
Gülerim bir anda heyheyliyim,
Hemen de küsüp konuşmayabilirim,
Alışın bana ben bir deliyim,
Hiç birşey unutmam obsesifim,
Bir anda uyanıp gece gezerim,
Hem ağlayıp hem gülebilirim,
Alışın bana ben bir deliyim.
Savaş;
Günler gülleri büyütür aşıklar
aşkın rengine bürünür,
Sen gülleri boşver onlar senin aklını erken çürütür,
Bilemezsin dünya güzeli dünyanın çektiklerini,
Vitrindeki güzel elbisenin bir fakir kıza ettiklerini,
Hadi ruhumu okşa ! Sevdiğim şeylerden çal bana hadi durma !
Lakin vaktimi çaldı, güller benden beni aldı bir ben daha yoktu,
Beni bunlar yanlışa soktu olan oldu !
Sinirlerim gerik dostum lakin bunun ilacı sizde yoktu,
Dünya sövmüş bizlere ağlayacak sözüm hep aksine,
Bilebilecekmisin ki derdimi nafile gözlerin görmez gerçeği,
Yok ya bırak !
Benim bahçem kurak, duygularımız batak, dostlarımız satak,
Akşamdır hadi yatak !
Ben kafeslere mahkum bir kuş velhasıl dallara konamam,
Konsam da özgür olamam özgürlüğü vermez hiç buhran,
Bana nispet oynar düşman cana minnet sallar sultan,
Yuvadan düşmüş bir yavruyum kaldıracak yok hiçbir insan,
Küller küllere, tozlar tozlara, alışır dünya yap-bozlara,
Siz kaldırın eli kop koplara bana verin hardcore her daim nigga,
Bitmez yollarım hep çakıl aksak ritmin hep takıl,
Aklın yolu birdir sana kuvvetmiradan obsesif akıl !
Laedri;
Aşıklar mutfağımdan yalnızlık tarifi tabiri caiz laedri,
Meçhuller şairi.
Yolcuyum, hasretim, varmalıyım bahtıma.
Bir tek şeyim var o da insanlık, yüklemişim sırtıma.
Boş satır kontenjanlarıma pişmanlıkları doldurdum,
Yetmedi, gönder temiz sayfa bak seni nasıl da unuttum ?
Yanlış anlama benim değil bu geçmişimin sorgusu,
Kapıya dayanmış diretiyor mazi ödemeliyim borcumu.
Doğruyu bul ! yanlışa yol çok hadi yola çık aramada kul,
Sabret olur, lazım olan tek şey evlat bence huzur,
Varsa gurur, hadi katlet ! olmalısın katilin,
İçini ferah tut bulamazlar, yakalanamaz failin,
İrfan mağduru insanların insafına kalmış benim insanlığım,
Tamam herşey senin olsun ama paylaşılamıyor bak küstahlığın,
Zorbaların devranı şu insanlık alemi,
Kalabalıklar otasında yalnız mahkumluk daimi,
Kör nimeti, nankör nimeti vereni görmeyendir bunu da böyle bil.
Tadil gerekecek insanlığa malum bir yanımız hep katil,
Suçluyuz ve mahkumuz ardımızda bulgular,
Yakama yapışmış adı pişmanlık vicdanımı sorgular