Kapı kapandı.. Karanlık ve sessiz artık bu oda..
Kalemim kağıda sürterkenki sesi bozar sûkutu..
Ellerinde yok iyice soğumaya başladı bu oda..
İhtimal yok umut var , döneceğin sade bir avuntu..
Gittin ama farkında değilsin yatağımızda hala kokun ve gölgen var..
Odadan çıkamıyorum sanki yolum kapalı , sanki yağdı gökten kar..
Bu satırlarda ne
aşk , ne kızgınlık ne b
aşka bi halt , sade özlem var..
Sinirimi bozan şeyse , saçımı okşayarak verdiğin kolpa sözler var..
Hani benimdin bi tek , şimdi b
aşka kollarda büyük günahlardasın..
Benim gözümde muhteşem bi zümrüt , onlara ise bi oyuncaksın..
Hayallerimizden bahsetmicem , sadece hayalmiş işte..
Ben yokum ya artık ,
aşkın en katranlı halini soluyacaksın..
Saatini unutmuşsun odamdaki şu eski sandığın üstünde..
Alıp duvara vurmam lazımken , o kirli kokunu çektim içime..
Dönmeni istemiyorum bu kapı sadece açık Azraile..
Her gece sohbet ediyorum , yastığımda kalan saç telinle..
--
Dünden beri yazdıklarımı karalıyorum anlatamıyorum kahpeliğini..
Üzüntüden ak düştü saçlarıma eskiden bilirsin kahverengiydi..
Tanıyamıyorum artık ne seni , ne kendimi , mahvettin benliğimi..
Sözün vardı sen benim damatlığımı seçecektin bende senin gelinliğini..
Gittiğinden beri bu odanın perdelerini hiç mi hiç açmadım..
Odaya güneş uğramadı hiç , çürüdü karanfilim açmadı..
Komşular kapıya , annem telefona yüklendi açmadım..
Artık tek isteğim bütün dünyanın beni vefat etmiş sanması..
Ne sigara ne alkol içtim , ne de faça çektim koluma senin ardından..
Çünkü kurtuldum senden yani en kötü alışkanlığımdan..
Kariyer mi yapmak istedin kahpeliğin alkışlandığından..?
Söyle şimdi hangi günahtasın hangi zengin piçinin yastığında ?
Solumda sen vardın hep kalırdım dengede..
Kalkınca sen tahtından kapaklandım ben yere..
Bi gün dönersen bil ki ben o kapıyı kapattım..
Hatırlanmaz hale gelse keşke kezzap döksem maziye..