Asil Slang;
Aşk,huzur,para,hayal hespi yalan! Sabır,umut,cefa nedir geriye kalan?
Yalnızlık,bir boşluk gibi düşersin sonsuza
Hiç bi yükün yok ama bu daha ağır gelir omzuna
Yalnızlık can çekişmektir kederle sevişmek,kendine erişmek ve bulduğun yerde girişmek
Zeng-G
Yalnızlık aynalarda gizlidir,bunu saçını taramak için bakmadığında anlayabilirsin,bilirsin
Yalnızlık soyuttan da gizlidir(gizlidir) Yalnızlık bizden de yalnızdır dostum o kimsesiz
V.Z;
Sonsuza düştüm boşluğun en dibi çok soğuk,nerde kalabalık ben neden çığlık atıyorum?
Çıkış var mı diye etrafıma bakıyorum,karanlıkla dövüştükçe artık ona dönüşüyorum
Asil Slang;
Hazır mısın yarınlarla,kanlı bıçaklı kavgalara dünden kalma yaralarla girmeye
Beyninin yosun tutan derinliğine düşmüşken
Duramadım onaramam olamam oralı mola mı duralım o zaman o gün tam vakti
Ne bul ve vur! Eline yüzüne gözüne bulaşır affet be
Hala şans gelmese de yanımdan geçebilirdi,belki de geldi
Çünkü bu kalemle yazmak yerine kendimi deşebilirdim de
Mana bul her adımda,bırak çocukluğunu hatırlayıp ah çekmeyi,çocukken büyümek istediğini hatırla ve düşünme hiç vazgeçmeyi
(VAZGEÇME!)
V.Z;
Huzurluysan kaldırımda bile rahat uyursun,değilsen en rahat yatakta döner durursun
Kimisi mutludur zaman nasıl geçer anlamaz,3 günlük dünya ne kadar uzunsun?
Ruhum yalnızlığın rüzgarında savruluyor,nedensiz renksiz hayatım ton arıyor gökkuşağı tonlamıyor,bombalıyor
Ruhum bu kafeste kavruluyor,sebepsiz içimde koca bi cehennem var daralıyorum kalbim ateş pompalıyor.
Nakarat;
Biz cehenneme düşen 3 yağmur tanesi şemsiyelerinizi açın
Öyle bir yalnızlıklar var ki bi gün şeytan bile haline acır
Kendini kaçır boğulmak için güzel bi gün baksana hava bile açık
Her şey apaçık ne kadar kaçıcan gözümün içine baksana!
Son gecemiz gibi yok neşem hiç,boş yere yalvarma
Son vermeden önceki son diriliş göz yaşına da aldanma
Gülmek belki de en mühim iş,en kötü anlarda
Vurcaklar daha ard arda çaresizliğine saklanma
Asil Slang;
Bi başıma sağa sola dönüp duruyorum güne aşırı sövüp vuruyorum oluyo mu gülüp donuyorum
Sen çalar saatini tokatladığında ben daha saatimi yeni kuruyorum iyi ki gelmediniz huzur buluyorum
Her gelen bende bir kusur buluyor diye kendimden bile uzak duruyorum,yalnızlığımla gurur duyuyorum
ZEN-G
Ve bu kalabalıkta kaybolduğum titaniğimle bi kaşıkta dolmuş gibiyim korkmamam gerekir kapris gereği
kapris gereği vur kart iskeleyi ve bu karanlıkta kana doydum güneşe aşık olmuş bir vampir gibiyim
yapmamam gerekirken yapmış gibiyim yanlış yerin en yanlış biriyim
V.Z;
Olmaz beni duymaz en kurnazı başına getirecekleri kumpası(?) demez yok kornası yok biri arkanı kollasın
Korkmasın bura kurtlar sofrası yutmakla başlar kusmak sonrası son tası önüne gelene sunar ama yakın olcak kanına susamasın!
Asil Slang;
Sorasın orası nasıl ha? Nasıl(?) masal ama yaşam acınası,yara kaşınası fakat ele başı nasıl? Yana kaçılasın gelir demi gidip hazırlan
İnadın dibi nasıl? dünyanın hazin sonu numarası çamaşır ipliğinde suratım asık ve tüm mahkeme duvarları da buna tanık
ZEN-G
Yeter artık kara bahtım,sana naptım da bu kadar üstüme dert kaptım sen vurdun ben yine kalktım bana vurdukça gücüme güç kattın
Sağol sağol yine de sıfırı tattım ısırıp attın umutlarımı söylesenize naptım? Belki de kaderimi yazamadığım için kalemimi kırıp attım.
Şebnem Ferah;
Benim belki de gizli bir bildiğim var
Elbette ağlarım benim can kırıklarım var
Senin gördüğün yanağımdan süzülenler
Asıl içimde,içinde yüzdüğüm bir deniz var
Nakarat;
Biz cehenneme düşen 3 yağmur tanesi şemsiyelerinizi açın
Öyle bir yalnızlıklar var ki bi gün şeytan bile haline acır
Kendini kaçır boğulmak için güzel bi gün baksana hava bile açık
Her şey apaçık ne kadar kaçıcan gözümün içine baksana!
Bu son gecemiz gibi yok neşem hiç,boş yere yalvarma
Son vermeden önceki son diriliş göz yaşına da aldanma
Gülmek belki de en mühim iş,en kötü anlarda
Vurcaklar daha ard arda çaresizliğine saklanma