Ölüme dünden daha bir fazla dozda kararlıyım,
Nasıl yaşayabilirim anne söyle çok severken zararlıyı?
Bana da bildir dünya tanrı mı dostlarım mı,
Sevdiğim, ailem mi hangi birine yararlıyım?
Aslında sorun beni terk etmesi uykuların,
Aklın almaz karanlık odam kadar korkularım.
Madem ki sevgi henüz kopmamış bir zeytin dalı,
Nerede barış? Üstüme geliyor hala orduların.
Sarıyı seninle tanıdım rengimin solmasından,
Hüzünü seninle canlı yaşadım ilk kez gözümün dolmasında.
Yaşarken ölmeyi ben seninle tattım,
Kes bir sesini defalarca gitmediysem korktum canının yanmasından...
Umudu arıyorum yanan bir sokak lambasında,
Nasıl bir şey bilir misin kalmak arafın ortasında?
Sevgi bir asansör her yanı kalple bağlı,
İniş çıkış şahane hepte sen korkarsın kopmasından.
Nakarat:
Kalbini verdin ama sonunda dek te taşıtmadın,
Kayboluşun canımı hiç bu denli acıtmadı.
Bir yerde dinliyorsun belki yine de dön demiycem,
Çünkü gidişi belli bir şey beni hiç şaşırtmadı.
Bu kez de soğuk iklimi kalbinin kaybolan ruhun gibi,
Korkma gurur yaptım biraz ağır geldi seninkinin.
Gözünden düşerken ağlamadım umutlanıp dilek tuttum,
Olur ya meleğim kayan bir yıldız gibi.
Gecemin haykırışı kalbimin renkli tonu,
Yüreğin kaldırırsa yeniden gel tut onu.
Mesafeler
aşka engel olmamalı,
Sevgine dokunmaya kıyamazken sen diyosun git yut onu.
İçimden atmaya kalksam cihana heybet olur,
Dinlemekse ağır geliyor senden ayrı b
aşka konu.
Düşün ki bu kadar çok seviyorken benim için,
Parçaladığın şu kalbi o piçe izlet ne olur.
Üstüne gelmem artık kasvetim boşa,
Nerdesin kadın, hangi yatağa düştü kopçan?
Nasıl olurda yazdıklarım için okşamazken,
O döl birkaç sözle gelip bacaklarını okşar!
www.facebook.com&HaytaErcuClayn