Bugün Dudaklarıma bir düğüm attım
ıslak bi kaç satırda sana ödünç kaldı
benimki hevesse bırak özlemekte kalsın
İçime birikenler gözlerinden aksın
telafisiz çelişkiler kararsız değişmede
ararsan beni bir gün yararsız bi gülüş dene
yüzüne yakışsın bırakılan izler
eğerki ağlıyosan bunu benden gizle
muzip bi göz yaşıysa son anlar
vedalar kısa olsun daha fazla uzatma
sevmem bilirsin dışarda bi bankta
sahilde kafede veya bi durakta
burda yağmur dinerse eksilir bulutlar
gördüklerine karşın tepkisiz durunca
diyesim gelmesede dilimin ucunda
gidersen bu kuşlar uçmayı unutcak
Nakarat (Semih Yıldız)
ağladığımı görme diye saklanır yüzüm
gözlerinden utanır sözüm
belki dudaklarından tırmanır hüzün
ellerinden uzağım bugün
Gökkuşağının renksiz oluştuğu bi taraftayım
sana ulaşmak isterken kendime bile yabancıyım
döndür tabancayı şakağıma bastır
çünkü gördüklerim bi şakadan farksız
en sıcak mevsimler sol omzunda kurulmuş
amaçsız bir yelken de yarını sende unutmuş
aşk bi ağacın meyveleri ve kadere bak ki
bizim ellerimiz aynı dala tutunmuş
seni senden koparamam ki ay küserse akşama
beni sen yapan bir şey için diyememki b
aşka var
inanmışken
aşkada olgunlaşıp tahsilinde
belki eskimiş bir hikayeyiz hayatın mahseninde
kırık bi cam şişeni kestiği bilekler
aşk yoksununun ağzında tutulmamış dilekken
tümsek dolu cadde yüzü asık direkler
deseler inanırım yeryüzünde kanatsız melekler
Nakarat (Semih Yıldız)
ağladığımı görme diye saklanır yüzüm
gözlerinden utanır sözüm
belki dudaklarından tırmanır hüzün
ellerinden uzağım bugün