Her günüm mutsuz geçiyor senden hep ayrı...
sanat adına yazılmış bi kaç şiirden ibaret
tanındıkça uzaklaşmış o bu şehirden ibare
koyu bi duygu kaplar içini olur ya der döner
bakarsın arkanda o eski ifadem
bu şehir değişmiyor zorlasamda mesafem
hiç kısalmıyor laçka bi ilham hep aynı kağıda rap
b
aşka birisi var dediğin gün anladım
dönmen hayli saçma ne farkeder detaylı mazeret
şimdi dahada net kırınca dersi hayat
bize bi ceza verir aynı sert uyarı b
aşka misalmi yok
bulutlar içini döker sokağa bakar pencereden
yağmura aşık bi çocuk (dışarı) annesi salmıyo
evime süslediğin kasvetim derin bi yara
ve bana yüklediğin hasretinide bölüşelim bi ara
ününe aşık olur çok ağa güçlü kadın
(her) dünüme şahit olun burda sokağa düştü tadın
ve uyandım güneş açmış ama bana nedense yok bi günaydın
hergün mutsuz geçiyor senden hep ayrı
ve uyandım güneş açmış ama bana nedense yok bi günaydın
hergün mutsuz geçiyor senden hep ayrı
yeniden ayrılık huzur benden eksilir ve
yeniden aynı kalemi kağıda tokuşturur eksiğimle
kalana yüzünü buruşturup döner eksiğim der
neden hala aynı yerdeyim ondan eksiğim ne?
gülü bi işe yaramaz aynı yönden esmeyince
rüzgar atar tutarsın kadın söyle mesleğin ne?
bu denli soğukkanlılık bi teknik eseri
sigara üstü sigara yakar bi tekli kesmeyince
nitekim hayallerim gözüm kadar kör değil
ve amansızca diledim
aşkı sözüm kadar görmeyi
ayrı kalmak aynı olmak kadar zor
nasıl beceriyosun her yanıma umutsuzluk örmeyi
muzur gör beni şekerle uslanmayınca
lalelim deniz bastı yarama tuz kalmayınca
ademin bi kusru var kulağını kapat
hoş bi sıfat taktım adına sahilde rus kalmayınca
karaladığım hızla sildi kumsal arlığımı
bende ona bıraktım adını verdiğim nazarlığımı
orda kaldı yazdığım her satır
yürürken yavaşça denize hissediyorum belimi sardığını
ve uyandım güneş açmış ama bana nedense yok bi günaydın
hergün mutsuz geçiyor senden hep ayrı
ve uyandım güneş açmış ama bana nedense yok bi günaydın
hergün mutsuz geçiyor senden hep ayrı