Kütahya'nın tanınmış ailelerinden, ebelerde bir hacı hafız
Vardır. Hacı hafız küçükken komşunun kızı azime 'ye beşik
Kertiği ederler. Zamanla büyüyen serpilen bu iki genç
Evlenme çağına gelirler. Lakin kız babası sözünde durmaz.
Azime 'yi b
aşkasına verir. Bunu duyan hacı hafız deliye
Döner. Zira azime'ye sırılsıklam aşıktır. Kimse zaptedemez
Hacı hafızı. Ailesi bir miktar para vererek hacı hafızı
Şehirden uzaklaştırır. Bir müddet sonra geri dönen hacı
Hafız kundukviran daki bahçelerine gider. Bahçesinin bütün
Toprağını, azime 'ye maniler atarak un eleğinden geçirir.
Fakat aradan yıllar geçmiş ikiside yaşlanmışlardır artık.
Bir akşam üstü ihtiyar azime evinin önünü süpürmekteyken,
Evine dönmekte olan hacı hafız, azime 'yi görür ve eğilip
Azime'ye şöyle der. "suda söğüt çürümez, eski sevi
Farmıaz. Ay azimem sen de bittin ben de bittim". Bunu duyan
Azime "ob hala mı bende gözün var" diyerek içeriye kaçar.
Hacı hafız bu işin bittiğini geç te olsa anlamıştır.
Gar mı yağdı kütahya'nın dağına
Ateş düştü ciğerimin bağına
Gül döşetmiş şalvarının ağına
Gayırma sevdiğim gün böyle kalmaz
Yanar derunumun ateşi sönmez
Çubuğum yok yol üstüne uzatsam
Takatım yok var yolunu gözetsem
Menendin yok seni kime bezetsem
A dayler, ey dayler laleli dayler
İki eli koynunda bir gelin ayler
Karşı karşı yaptıralım hanları
Kaldıralım kasaveti gamları
Doldur içem şişedeki demleri
Fincanı zarfından aşıren derler
Aklımı başımdan kaçıren derler
Yüksek konaklarda hümayun perde
Canım kurban olsun merdoğlu merde
El ele gezseydik bir tenha yerde
Külhan tütününden baskın yanarım
Uyur uyanırım yari ararım
Ay azimem hangi bağın gülüsün
Sen mevla 'nın bir sevgili kulusun
Nettim sana sen allah 'tan bulursun
Gayırma sevdiğim gün böyle kalmaz
Yanar derunumun ateşi sönmez
Evlerinin evi yümsek bayırdır
Aşkı bilmeyenler mutlak gavırdır
Gayırma sevdiğim sonu hayırdır
Yetiş a sevdiğim geçiyor iş işten
Aşırdılar karlı dağdan keşişten
Melek misin yeşil donlar giyersin ?
Cellat mısın tatlı canlar kıyarsın ?
Çocuk musun el sözüne uyarsın ?
Açıldı çiğdemler gelmesi yazlar
Coşkun olur on beşindeki kızlar
Aşıkların taşa geçer ilenci
Yalvara yalvara oldum dilenci
Var git ikrarından dönen yalancı
İkrarından dönen dilber tatlolur
Hovarda yanında pek kıymatlolur
Ay azimem nerde isen varayım
Gökte isen merdivenler kurayım
Çıkası canımdan nasıl durayım
A benim engelden aşamadığım
Halini hatırını soramadığım
Bir berat gecesi tutuldu dilim
Silaha bıçağa varamadı elim
Ne yaman zor imiş geciken ölüm
Ölüm olsa ayrılıklar olmasa
Ben sarsam yarimi eller sarmasa
Ebelerin şakşaklıdır kapısı
Bilmem melek bilmem huri yapısı
Gıran girsin yardan gayri hepisi
A dayler ey dayler laleli dayler
Lalesi goynunda bir gelin ayler
Karanlık evleri sildim süpürdüm
Pamuk şiltelere gelin götürdüm
Yari düşte gördüm aklım yitirdim
Karanlık evlerin çırası kızlar
Mevlam muradını veresi kızlar
Sabah yeli sen yellerin başısın
Nazlı yare benden selam taşırsın
Aç beyaz göysünü varsın üşüsün
Ben muradımı alamadım al alsın
Eller alsın yeller sel alsın
Türkümüz, erkekler hemde kadınlar tarafından oynanan bir
Oyundur. Aşağıdaki güfteler kadınlar arasında ahenk türküsü
Olarak da söylenir.
Merhametsizlerden bir cananım var
Sermaye
aşkından çok ziyanım var
Mihnet çarşısında dükkanım var
Gam olur satarım kapan kapana
Dert olur sataraım yağma yağmaya