Zaman içimden söküp attığında seni,
Sen ister üzül ister sevin.
Sevdiğini unutabilmek işten değil,
Bunu ben de yapabilirim ama içten değil.
Yollar sana iyi seçimler sunduğunda,
Daha da mutlu olurum inan umduğundan.
Şiir hariç herşeye göz yumduğumdan,
Umrumda değil kiminle, nerede olduğun da.
Geceler... Beni aklından silerse,
Sen de beni yüreğinden sil, dilersen.
O kadar küçülür, ne kadar giderse.
Kalem aynı kağıda yazmaz, silersen!
Çekersen yıllarca maneviyat diye dert,
Bir insanı sevemezsin edebiyat diye de.
Yürümem şart olsa da edebiyete dek
Ben bizi ayıran bu yollara medeniyet diyemem.
Nakarat
Tek kendini koruyorsun, padişahın fermanı mı böyle ?
Hep derdimi soruyorsun bir kere de dermanını söyle.
Niye hayra yoruyorsun ? Padişahın fermanı mı böyle ?
Hep derdimi soruyorsun, bir kere de dermanını söyle.
Yaşam dediğin; ölümü kovalar.
Belki spor arabanda, belki de sobadan.
Belki de hiç çıkamayarak yıllar süren komadan.
Yaşam dediğin; ölümü kovalar.
Kalp kırdıysan yapıştır, en azından dene !
Gün olmadan ay, ay olmadan belli sene.
Ak düşmeden saça, çizgi çekilmeden tene,
Gönül almak için uğraş, en azından dene.
Gözlerin ki; denizlerden derin.
İçime akar nehirlerden seri.
Kalmış üstüm şehirden geri.
Ve belki haberin yoktur sevgili, yangınım sana, toz dumanım şu büyük patlamadan beri.
Dokunduğum yüreklerin içinde sen.
Sevilecek onlarca farklı biçimdesin.
Binlerce
aşk sözcüğüyle içimde sen;
İnanılmaz ama sadece bir cümlesin!
Nakarat
Tek kendini koruyorsun, padişahın fermanı mı böyle ?
Hep derdimi soruyorsun bir kere de dermanını söyle.
Niye hayra yoruyorsun ? Padişahın fermanı mı böyle ?
Hep derdimi soruyorsun, bir kere de dermanını söyle.