Seni görünce uçuveririm tüm şehirlere martı olup.
Güler yüzüne rastlamak bile umut için artım olur.
Seni sır diye saklamak ise imkansızdır anla bunu.
Çünkü bana bakanda anlar diğer yarımın sen olduğunu.
Bu gecenin sabahında güneş gözümü kamaştırır.
Sana giden yol uzak yinede yürürüm tüm yamaçları.
Öncelerde dışındaydın belirlediğim tüm amaçların.
Şimdi mesleğim seni bulmak bu en zorudur zanaatların.
Kaldığım bu pansiyonda yanı başımda sen yoktun.
Nedense olmasanda adım attığım her yer sen koktu.
Kalbi dilsiz yüreği hayli sağır olan bir salak kadın.
Rüyalarımda boğuyor beni yaklaştığın her adım.
Nisan 18 bir fark yok kayıp hala gülen surat.
Biraz çökmüş haldeyim ve sensizlik bir yaşında.
Aklım seni düşünmekten durmaz ancak yavaşlar.
Kalbimeyse her kurşunun sen galipsin savaşta.
NAKARAT #
Sağ elimde bir yara var duvarda ise kan kalmış.
Halbuki senmişsin benim en büyük kan kaybım.
Bir gün göz altlarıma baksan yaşlandım diye korkarsın.
Ama korkma sayfalarıma damlayacak yaş vardır.
Şimdi yaklaştım iyice sandalımla sahile.
Beynimde sana inanan hücrelerden bir kafile.
Yalan değil sahilden kal,gerisi nafile.
Senin ile dolup taştım gerek varmı tarife?
Bugün evde dünü düşündümde yaptığım hiç birşey yok.
Sade seninle geçer olmuş bu 24 saatlik yol.
Yerin göğüs kafesimin sol üstünden daha fazla.
Tüm bedenimi sarmış halde yapabilicek müdaafam yok.
Kalem kağıt ve birde yürek arasında bir savaş bu.
Sonucunda sen dinlerken bende biraz durgunluk.
Ne bu adamı ne b
aşkasını mutlu etmez kalan duygu.
Her kadehte senin adın var içim baya senin ile doldu.
Sensizlik her gece adama yıldızları saydırır.
Doktorum bak sen yoksun ve ben hala baygınım.
Bayağı içlenmişim bu gece,gelmişsin burama kadar.
Dönücem ben bir gün elbet sen bekle sonuna kadar.
Aşk dediğimiz şey geceleri gözlerimizi yakan.
Benim gibi bir çok kişi var özlediğini sanan.
En son gördüğümde seni beş karışlık bir surat.
Bak her satırda sana tükürüyor artık kendinden utan.