Bu şiirde iki göz var
Biri senin; biri onun
Senin o karanlık, küf kokulu
Matem gözlerini terkediyorum
Ateşten ve köpükten sıyırıp ellerimi
Mekanımı gülistan eyleyendir gözerin
İsyanıyla ihtiras ve gerilim yaşayan
Kabil'in ruhunu kan eyleyendir gözlerin
vuslat
aşkını Leyla düşürmedi çöllere
Arz-ı Mecnun'a hicran eyleyendir gözlerin
gözlerinde başladı tarihin macerası
Âdem'i Havva'ya ram eyleyendir gözlerin
Kerem dağlar ardında aradı gözlerini
Kamber'i bile viran eyleyendir gözlerin
Ferhat Ferhat dağları deldi yolunu bulmak için
Sevmeyenleri giryan eyleyendir gözlerin
Suların emzirdiği muamma bir çocuğu
Yedi iklime Hakan eyleyendir gözlerin
Yüreğimden fışkıran bir ah mıdır gözlerin
Beni benden koparan eyvah mıdır gözlerin
Bu gözler, o aydınlık o güzel gözler değil
Yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin
Ses midir, aynalarda çarpan kulaklarıma
Akşam mıdır, gece midir, sabah mıdır gözlerin
Ruhumu baştan başa acılarla dokuyan
Beynimi kurşunlayan silah mıdır gözlerin
Her köşede zifiri bir siluet bırakan
Gönül memleketimde seyyah mıdır gözlerin
Renkler avare; sitem başıboş kuytularda
Mavi mi, yeşil mi, siyah mıdır gözlerin
Yoksa yalancı mıdır, günah mıdır gözlerin
Nihan kıldı gözlerin bana kapılarını
Oysa ben gözlerinden girerdim yüreğine
Her bakışın bir damla ab-ı zindegan idi
Hicranlı her gülüşün bin yıllık figan idi
İçime, soluşundan sonra koyu renklerin
Birer şirpençe gibi düştü gözbebeklerin
Feryadıma gök bile bigane değil şimdi
Söyle, kurtuluşun mu, harabın mı gözlerin
Gözlerinde mi mehtab; mehtabın mı gözlerin
Beni hangi urganla bağladın gözlerine
Beni hangi ırmağa karıştırdın yeniden
Senden kopamıyorum gözlerin var oldukça
Sensiz yapamıyorum gözün yüzün bahar oldukça
Gözlerine baktıkça duruluyor yüreğim
Ölse de, gözlerinden soruluyor yüreğim
Nolur indirme kirpiğini; tutuşmasın kainat
Nazar kıl; ferahlasın; kavruluyor yüreğim
Sensiz küle dönerek savruluyor yüreğim
Diyorlar ki ağla
Ağla ki dumanı dağılsın yolların
Ağlamayı ben çoktan denizlere bıraktım
Sen gözlerine mahkumsun; gözlerin bana
Ben şiir yazmasam, kim tanır gözlerini
Geçerken yalnızlık sokağından
Hangi demirci indirir parmağına çekici
Hangi berber yanağını keser müşterisinin
Gözlerine bakmasam, doğar mı güneş söyle
Ben artık hır gece sesleniyorum
Düşe kalka
Yorgun argın
Derbeder
Yapayalnız
Duruyorum; yanlış anlaşılıyor
Her hücremde bir inkılap
Her gönlümde bir mahitab
Evim harab; ömrüm harab
Ne ay kaldı, ne de mehtab
Gök bulanık; ufuk silik
Gene de mağrur ve dimdik
Yürüyorum; mezarım oluyorsun ansızın
Bu son şiir sevgili, o küflü gözlerine yazılan
Bu son mezar kalbimde hicranla kazılan
Senin gamsız gözlerin kahkahalar atıyorken
Benim gözlerim viran; her mazim kapkaranlık
Her cilven bir ıstırab; söyle ağlamaya değer mi
Yorgun kuraklığında ıslanmaya değer mi
Hiç güzel olur muydun gözlerin olmasaydı
Ateşlere girmeye ve yanmaya değer mi
Bir kevser ırmağında serinlemek dururken
Sellerine karışıp bulanmaya değer mi
Aydınlığın gözleri çarpıyor kalbimi
Zehir bakışlarınla boyanmaya değer mi
Gözlerine bir ömür dayanmaya değer mi