Demek hala o var aklında...
Artık konuşmuyorum hakkında.
Neler geçiyor bilmesem de aklından,
Her neyse her şeye hakkın var.
Bu sana son şiirim, hayrını gör.
Artık kazanmaya bak, kaybını göm.
İstedim ki son bir kez ayıbını göm;
Son defa da olsa kaybını gör...
Demek hala o var kalbinde,
Öyleyse vazgeçiyorum harbimden.
Çok yorduğumun farkındayım;
Sonsuza dek bensiz kal, dinlen.
Bu gece uğurladım seni aklımda,
Akıl gelir anca kalbin hakkından.
Akıl kalpte gördüğünün farkında,
Geçti kördüğümün çarkından.
Demek hala o var nefesinde,
İndim sana gelen atın tepesinden.
Demek gönlün mektebinin efesinde,
Vazgeçtim o halde hevesimden.
Bu yaptığını kader bir kenara yazdı,
Gerçek yüzünü bulacağımı bilsem aramazdım.
Kaderin yazdığını da Allah gördü;
Ben iyi, uslu istedim; aslında yaramazdın.
Demek hala o var bakışında,
Eminim o bakış, bu gözlere yakışır da.
Uzağa kürek çekmeli akışından;
Bize okyanusta boğulmak yakışır da.
Bu seninle son yakın temasım,
Elvedadır bu mektubun teması.
Durumu zorlaştırmak anlamsız;
Bu son kez olacak velhasıl...
Demek hala o var gülüşünde,
Ona bir naz var yürüyüşünde.
İhanetin en farklı türüsün sen,
Çekil de ayaklarım yürüsünler.
Bu benden kendi adını son duyuşun,
İçimdeki tüm heyecanın uyuşuk.
Ölmeden önceki son buluşum,
Su içerken düştüğüm son kuyusun.
Demek hala o var yemeğinde,
İnsan utanıyor kendi emeğinden.
Aç gözlülük seninkisi diyeyim ben;
Önünde yediğin, arkanda yemediğin de.
Bu sana olan beşeri
aşkımda bitti,
Artık adını ağzına alan da ittir!
Parmakların iğne, saçların iplik;
Dudaklarımı sonsuza dek diktim.