Benimle geçirdiğin günün hesabı yok!
Kitabı yok, hitabı çok...
Bir serçe konar parmağına cevabı yok.
Bir umut kalır göğsünde inancı bol...
Bir dünya kurup bulutlarda uçmak yani, karanlık suçlar yani,
Özgürlüğü anlayıp sonra kusmak yani, kararlı cümlelerle asfalta basmak yani!
Özgür müyüm ben diye sor!
Bu yaşam niye zor?
Bu gözler niye mor?
Layn göz yaşım meteor, ruhum dinazor,
gökyüzüm metafordan...
Yine anlatır bir halim olup bitenlerle kafayı çizmiş bir halde.
Yine anlatır her hali göz kamaştıran bir yıldızın gölgesinde...
Ara sor beni gri bulutlara
Kafa yor düşen yıldırımlara
Uzan gökyüzüne, gökyüzüne, bu gökyüzüne..
Uzan!
Bak yüzüme, gül gözüme, inan sözüme hadi...
Bazen yağıyorum.
Bazen sağa sola öfkem patlıyor, bazen gülümsetip yığıyorum tüm renkleri.
Hayatın denklemi bu asi ruhun giriştiği bütün kavgalarına eklenir...
Sor lan!
Bana sor lan!
Aşk ile üstüne sağanak yağmur gibi yağarım lan durmam.
Ama sev diye yanında kalmam, yok yere kimseye dolmam, konuşur konuşur yormam istediğin şekil olmam!
Durdan, kalktan anlayan biri var mı?
Yoktan, vardan anlayan biri varsa, yolla
aşktan hayata anlamlar katalım.
Zaten balçıktan bok tutmuş lan gün batımı...
Sazdan, sözden geçmem!
Üzmem...
Düzden, tersten okusan bile aynı ama her acının yağmuru vardır.
Her gecenin mağduru vardır.
Her umudun değişen düşleri ve de değişime aç kamburu vardır...
Ara sor beni gri bulutlara
Kafa yor düşen yıldırımlara
Uzan gökyüzüne, gökyüzüne, bu gökyüzüne..
Uzan!
Bak yüzüme, gül gözüme, inan sözüme hadi...