Verse 1: Ozbi
Hayat garip...
Mesela yürekler çukur, içine düşenler vakur,
Geceyi bilenler çamur, ileri gidenler durun!
Gar'da çalınmış bavul.
Geriye gidenler çalıp, çoktan yarılamış yolu
Hayat garip...
Bir gün köşeye sinmiş ağlıyor,
Bir gün yaşlı güneşe sinirlenmiş bağırıyor.
Bir gün hayallerini toparlayıp,
Kapıyı çekip çıkmış sonra dönmüş arkaya sümkürerek bağırıyor
Garip bu hayat...
Ölümü tercih etmiş sevdiği
Herhalde bundan sonra delirmiş unutmuş ölmeyi.
Gülümsemiş demişler
'Al bu senin kimliğin ve bi öğretmensin ilkin öğreticen yenmeyiâ€
Hayat düşünceli...
Ne zaman öğrenmişti bilmeyi dedi ki
'Ne ara bildim birini kaldırıp devirmeyiâ€
Hangi gündü, hangi günde doğdu bilgi?
Evet bi duygu geldi ama anlamayı hangi duygu sildi?
Hayat endişeli...
Dedi ki 'Yok bir şeyim, az önce sorguladım ve şimdi dört köşeyim
Kimle ters düşeyim yaşarken ilk neşeyi,
Gürül gürül akan bir nehir var mı
aşk içeyimâ€
Hayat masum...
Hiç unutmaz ki ilk geceyi.
Çünkü demiş 'Yağmur yerine ben geçeyimâ€
Bir kere demiş bunu ve sonra gürlemiş bulut
'Bilmiyorsun bir fırtınanın savurduğunu kaç kişiyiâ€
Nakarat: Gülce Duru
Korkundan susar insanlar, halbuki sen garip Abdal
Ruhundan kaçar insanlar, halbuki sen garip Hakan
Verse 2: Ozbi
Hayat heyecanlı...
Sanki cap canlı,
aşkı sığdırdı gönlüne bi' şarkı patlattı.
Yoksulluğunu atlattı, ruhu gökyüzüne tutunmuş bir salıncaktı
Hayat bağlandı...
Kayıp sağlandı, ölüm dağlandı.
Sevdalandı, alev harlandı.
Buharlandı bir cam o an patlayan bir volkandı
Garip bu hayat...
Çünkü oksijen bağımlısı.
Fakat en sevdiği şey de nefeslerin paylaşılması.
Hazır mısın?
Kolay rüzgarın kırılması
Şimdi öp havayı öp ki
aşkın kulakları çınlasın
Bak bu hayat robot değil!
Nefes bağımlısı.
En sevdiği şey de havada enerjinin dağılması.
Hazır mısın?
Kolay rüzgarın kırılması.
Şimdi öp havayı öp ki
aşkın kulakları çınlasın
Nakarat x2: Gülce Duru
Korkundan susar insanlar, halbuki sen garip Abdal
Ruhundan kaçar insanlar, halbuki sen garip Hakan